26 Nisan 2008 Cumartesi

Yaşlılar için Usability


Times gazetesi bir haberinde 50 yaş üzerindeki kişilerin internet ekonomisinde "önemli bir itici güç" olduklarını yazmış ve. 50 yaş üzerindeki 15 bin internet kullanıcısı üzerinde yapılan araştırmayı örnek vermiş, araştırmaya katılanların üçte biri üçte biri uçak biletlerini ve kitaplarını internetten, Üçte ikisi ise, elektrikli aletlerini internet üzerinden aldıklarını söylemişler. Tabii bu bizim ülkemizde 50 yaş üstü için geçerli değil. Aklıma yaşlılar ve bilgisayar diyince Mehmet Doğan ın kitabı Kim Korkar Teknoloji’ den in kapak resmi geliyor.

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) araştırmasında katılımcıların, yüzde 77'sinin bilgisayar, yüzde 82.4'ünün ise interneti hiç kullanmadığı ortaya çıktı. Hanelerin yüzde 8.66'sı internete erişim imkanına sahipmiş, bir önceki yıl yüzde 7civarıymış, yani her yıl ortalama %1,5 arttığını düşünsek ortalama 27 yıl sonra hanelerimizin 50 % si internet kullanacak diyebilir miyiz…

Bizim neslin yaygın ve etkin şekilde internet kullandığına inanıyorum ve biz de yaşanıyoruz-maalesef. Yani ilerde internette sörf yapan yaşlıların sayısı sayemizde artacak. Bu arada kullanıcı arayüzlerinin kullanılabilirlilik kriterlerinin yaşlıları da düşünerek geliştirilmesi gerekmez mi? Sonuçta yaşlandıkça vücudumuzda, algılayışımızda ve yaklaşımlarımızda bir çok değişiklik meydana geliyor. Internet yaşlıların hayatına büyük kolaylıklar katabilir. Ben annemin banka işlemlerini uzun kuyruklar beklemeden yapabiliyor olmasını isterdim. “İnterneti onlar için nasıl daha kullanılabilir ve anlaşılabilir hale getirmeliyiz”i cevaplayabilmek için önce yaşadıkları ve yaşayabilecekleri zorlukları anlamak gerek.

Memento diye bir film izlemiştim. Adamın yaşadığı bir travma sonucunda kısa zamanlı belleği hasar görüyor. Eskiyi hatırlıyor, ama yeni tanıştığı insanları, son olanları aklında tutamadığı için devamlı notlar alıyor.Yaşlandıkça da hafıza zayıflar derler, ama araştırmalar bunun hafızanın her türü için geçerli olmadığını gösteriyor. Yaşlandıkça zayıflayan hafıza daha çok fluid memory denilen, kültür ve eğitim ile öğrenilmemiş olan, sorun çözme yöntemlerini karşımıza çıkan sorunlara uygulayabilmemizi sağlayan hafıza türü. Örneğin web sayfasında hangi tuşa basıp nereye gidebileceğini tahmin etmek bu tür bir hafıza ile ilgili. Yaşlılar navigasyon ve takip konusunda gençlere oranla daha fazla zorluk yaşıyorlar, bu yüzden linklerin derinliğini dikkatli ve makul bir sayıda tasarlamak, hiyerarşinin çok da derin olmaması gerekiyor. Bir indeks veya sitemap kullanmakta, navigasyon elementlerini çok bariz şekilde ekrana yerleştirmekte fayda var.
Konsept olarak interneti, web sayfası yapısını kafalarında canlandıramadıkları için, kullanılan yeni teknoloji terimleri onlara çok yabancı geldiği, bir aksiyonun ne tür sonuçları olacağını bilmedikleri için internet konusunda biraz ürkek olabiliyorlar.

Yaşlandıkça ince manuel işlerdeki beceri de azalabileceği için, mouse kullanımı zor olabiliyor. Örneğin sakla ve sil tuşlarının çok dipdibe olduğu bir ekranda kullanıcının ,elinin biraz titremesiyle, sakla yerine sil e basması işten bile değil. Butonların çevresindeki “ dead space” denilen boş ve hiçbir bilgi olmayan bölgenin linkleri birbirlerinden rahatça ayırt edilebileceği şekilde geniş tutulmasında fayda var.

İleri yaşlardaki bazı kullanıcılar internetle ilgili kafalarında video ya benzeyen bir kavramsal model oluşturdukları için, internetin, videonun düğmesine basınca devamının gelmesi gibi çalıştığını düşünüyorlarmış. Scrollbar ile aşağıya doğru gidilebileceği ve orada daha fazla bilgi olabileceği, istenen bilgi için diğer sayfaları da gezmek gerekebileceği fikri bazıları için çok yabancı….

Dijital kameramdaki resimleri bilgisayarıma yükleyip, bilgisayarın ekranından anneme gösterdiğimde, hep internete yüklediğimi düşünüyor, ben ise ona internete değil sadece bilgisayarıma yüklediğimi anlatmaya çalışıyorum, neden ikisini karıştırdığını anlamıyordum, oysa annem internetin nasıl bir kavram olduğunu gözünde canlandıramıyormuş…

İki türlü öğrenme şekli var: araştırarak(discovery) öğrenme ve dinleyerek öğrenme (reception). Yaşlandıkça değişen karakter özellikleri ve yaklaşımlar, yaşlıların bir işi doğru yapma isteklerini arttırırmış ve bu yüzden hata yapmaktan, yeni metodlar denemekten, genç insanlara göre daha fazla çekinirlermiş.Yani internette gezinmek, sayfalar arasında dolanmak, linkleri denemek, bizim için olduğu kadar kolay olmayabilir anne ve babalarımız için.

Kullanıcı sayfayı tam okumaz scan eder diyoruz, ama yaşlılar okuyarak ilerlemeyi tercih ediyorlar, o yüzden açıklamaları ve yazıları gereksiz yere uzun tutmamakta fayda var.

50 yaşında birinin ışığı algılaması 20 yaşında birine göre 50 % daha azdır, ve bu oran 60 yaşında 66% ya çıkıyor. Biliyorum rakamlar iç karartıcı ama elden ne gelir, bu doğal bir süreç…Renlerin kontrastı işte bu yüzden çok önemli. Renkli arka plan üzerine renkli yazılar onları çok yoruyor, en rahat edilen açık renkler üzerine koyu renkli yazının kullanıldığı ekranlar. Yazı fontu için tavsiye edilen 14 ya da daha büyük fontlar. Çocuklar sans sherif fontlarını daha rahat okuyabilirken, yaşlılar sherif fontlarında daha rahat okuyabiliyorlar.
Göz lensi yaş ileredikçe inceldiği için özellikle mavi- yeşil ve kırmızı renklere sorunlar yaşıyorlar. Göz zayıfladığı için görme alanı da daralıyor, önemli linklerin ve bilgilerin ekranın merkezi çevresine konulması tavsiye ediliyor.

İleri yaşlı kullanıcıların dikkat süreleri gençlere göre daha kısa ve hassas olduğu için, bannerlar, pop–up lar, gereksiz sesler, ve fazla animasyon ilgilerini kolayca dağıtabiliyor.

Web sayfalarını ve kullanıcı arayüzlerini tasarlarken bizim de bir gün yaşlanacağımızı ve bu sorunları yaşayabileceğimizi unutmamak lazım. Bunun yanında, bankacılık işlemlerini online yapabilecek, online alışveriş yapabilecek büyük bir kitle oluşuyor, yeterki interaksİyon şeklini onların algılayışlarını ve fiziksel sınırlamalarını göz önünde bulundurarak yapılmalı. Usability nin kardeşi olan Accesibility bir tek engellileri değil ileri yaştaki bilgisayar/internet kullanıcılarını da göz önünde bulundurmalıdır. Yoksa bir de bakmışız, giderek yaşlı oranı artan dünya nüfusunda internet kullanıcı oranı gittikçe azalmış...

Hiç yorum yok: