16 Nisan 2008 Çarşamba

Usability Kime Yarar?

"Benim usability'le falan alakam olmaz" diyenlerdenseniz aşağıdakilere kulak verin (pardon göz gezdirin).

Bir Usability Hikayesi
Genel müdürünüze sunulacak bir sunum hazırladınız. Üzerinde epey titiz davranıp bir slayttan diğerine geçiş için her slaytta çiçeği böceği tuş gibi kullanıp sunumda başka noktalara ilginin aktığı yönde ilerlemeyi düşündünüz.
Güzel, taa ki sunum için Genel Müdür'ün sekreterini arayana kadar. Genel Müdür'ün siz sunmadan önce sunuma göz atmak isteyeceği neden daha önce aklınıza gelmedi?
Sunumu siz yapacak olsanız nereye tıklayacağınızı bilecektiniz, ama genel müdüre e-mail atınca işler karışacak, adam karman-çorman slaytlar arasında hiçbir şey anlamadığı için sunuma 1-0 mağlup başlayacaksınız. Önünüzde sunumu yollamak için en çok bir saat var.
...
Çözüm basit: tıklanacak öğeler ekrana geldiğinde, diğer herşey hareketini durdursun, sadece o hareketli kalsın.
....
Yok olmadı :( Bu sefer de ekranda uçup duran böceği tıklamak sıkıntı oldu.
O zaman herşey önceki gibi kalsın, tıklanacak öğenin etrafında bir parlama (glow) efekti uygulayıverin.
...
Flash'la hazırlamadık ki bu sunumu!? PowerPoint'in gariban efektlerine talim :(
O zaman çiçek böcek ekrana geldiğinde aniden onu kaybedip tam onun olduğu yere onun etrafında çizgili ya da renkleri değiştirilmiş halini yerleştirin.

Şimdi oldu işte. İlk usability kuralını uygulamanız yarım saat bile sürmedi (tabii sunum kısa birşeyse). Kalan yarım saat içinde boştaki birkaç arkadaşınızı tutup ekran karşısında sizin gözetiminizde ama siz hiç karışmadan sunumu izlemelerini isteyebilirsiniz.

Usability'i birçok kişi (özellikle yazılımla ilgilenenler) boşa zaman kaybettiren, olsa güzel ama işi uzatan bir çaba olarak görürler. Yazılımcılar arasında erkek nüfusun fazla olmasınan kaynaklı olsa gerek, bu yüzden genellikle kozmetik olarak nitelendirilir. Oysa usability genellikle yazılımcıların paçasını kurtarır.

Nasıl mı?
Çalıştığı bankanın ATM'lerinin (Bankamatik) arayüzünü hazırlayan bir arkadaşım güzel bir örnek:
Olay tamamen dip bir konudan kaynaklanıyor. Bankamatik ekranından SSK ödemesi yapmak isteyenler için ödeme miktarıyla sistemde kayıtlı borcun karşılaştırılıp, aynı değilse kişinin devem etmek istemediği soruluyor. Evet cevabı gelirse işleme devam, hayırsa yallah en başa.
Bu kullanıcı tarafında sıkıntılı olacağı gibi, tim gün if-then-else'ler içinde dönüp duran arkadaşımız için de bir sıkıntı. Çünkü bankanın her ekranda bilgilerin tekrar kontrol edilmesi vs. gibi kuralları var.
Uzun sözün kısası usability paçasını kurtarıyor ve bir arkadaşının önerisiyle rakam girişi öncesinde dönem borçları listeleniyor. Kişinin seçtiği borç miktarı rakam girişi kısmına aktarılıyor, üstüne de bir etikete "XX/XX/XXXX tarihli borcunuzun tamamını ödemek istemiyorsanız lütfen aşağıdaki rakamı değiştirin" gibi bir ibare ekleniyor.

Sonuç:
Hem ikiden fazla ekran hazırlamak istemeyen programcı arkadaş fazla mesaiye kalıp kafa patlatmaktan kurtuluyor hem de SSK numarası vs girerken zaten yeterince zorluk atlatmış banka müşterisinin karşısına son bir engel daha çıkmamış oluyor.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir arkadaşımın yaşadığı ATM tecrübesi de buna çok güzel bir örnek. Atm den para çekiyorsunuz, ama genel alıştığımız mantık önce parayı çekmek sonra kartı almak. Büyük bankalarımızdan birinin ATM sinde ise önce kartı alıyorsunuz makinadan sonra da parayı veriyor size. Mantık sırası ters olduğu ve Usable olmadığı için böyle atm de para unutun iki kişi tanıyorum....