19 Mart 2008 Çarşamba

Nice Things Work Better!

Memeliler temelde duyguları ile hareket eden canlılardır (Joseph LeDoux). Üzgünüm "romantikler", ama duygular nörokimyasal olaylardır ve nörokimyasalların beynimiz ve vücudumuzdaki sinirler ile etkileşimi ile meydana gelirler. Duygusal sistemimiz, kaslarımızı bile kontrol eder ve neurotransmitterlar sayesinde beynimizin çalışma şekli üzerinde etkisi vardır. Donald Norman, Emotional Design adlı kitabında, duyguların düşüncenin oluşmasında
nasıl etkin rol oynadığını hepimizi ikna edecek bir bilimsellikle anlatmış. Norman' a göre, insan hareketlerinin çoğu bilinçaltından kaynaklanır. İnsan bilinçli olarak farkına varana kadar aslında değerlendirmeler yapılmıştır bile, örneğin bir web sayfasına girip, renklerini ve genel tasarımını gördüğümüzde çoktan karar vermişizdir bir websayfasının güzel ya da çirkin olduğuna.

Kullanılabilirlilik kurallarına uyarak web sayfalarını yaratırken, anlaşılabilir kılmak adına tasarımında sadeliğin canını çıkarmamak gerektiğine inanıyorum. Milyonlarca web
sayfasının temel amacı, ya kendimizi, fikrimizi, bilgiyi paylaşmak, ya da satış yapmak, ya da ya da...Peki bu sayfaları birbirinden farklı kılacak olan nedir? Kullanılabilirliliğidir, kullanıcının işini ne kadar kolaylaştırdığıdır.
Peki bu kullanılabilir sayfaların arasından hangisini tercih ederiz: tabii ki gözümüze hoş geleni, gönlümüze hitab edeni!

Standart web kullanıcıları arasında yapılan araştırmaya göre web sayfasının genel değerlendirmesi içinde en baskın olan sayfanın güzelliğiymiş (Shenkman and Jonsson 2000) . Bence bu ilk anda çok etkili, ilk görüntü kullanıcıya cazip gelirse ilk puanı kazanıyorsunuz, sonraki puanlar ise kullanılabilirlilik sayesinde kazanılıyor. Yani sayfa istediği kadar güzel olsun, eğer sonrasında kullanıcıya eziyet çektiriyorsa, güzelliğin pek bir değeri kalmıyor. Estetik ve kullanılabilirlilik bir denge içinde olmalı.

Web sayfalarını oluşturan parçaların (yazı, resim, video, renkler..) birbirine doğru oranlanmasından oluşan harmoni çok mühim bir mesele. Renk seçimleri bu konuda çok etkin
bir rol oynuyor, her rengin farklı duyguları tetiklediği artık inkar edilemez bir gerçek.Önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim yellow fade tekniğinde, neden sarıyı seçtiğimzin, gayet duygusal bir açıklaması var. Bir deney yapmışlar hatta, iki japon bilimadamı, Kurosu and Kashimura, bankaotomatlarının tasarımının kullanıcı üzerindeki etkilerini test etmiş. Dizaynı daha hoş olan otomatların kullanımı daha iyi sonuç vermiş. Bunun tamamen kültürel bir sonuç olduğunu, japonlarda estetiğin değerinin yüksek olduğunu ama kendi ülkesi israilde estetiğin kullanıcı üzerinde bu kadar önemli bir faktör olmayacağını düşünen Noam Tractinsky, deneyi kendi ülkesinde tekrarlamış ve sonuçlar hayret vericiymiş, çünkü estetiğin kullanım üzerindeki etkisi daha net bir şekilde çıkmış deney sonucunda karşısına.

Aslında estetik sadece websitesinin kullanımını etkilemiyor, tüm ürünler, tasarımlar üzerinde kullanılabilirlilik-estetik ilişkisinin bir denge içinde olması gerekiyor fikrimce.
Madem İnsan-Bilgisayar-İlişkisinden bahsediyoruz, estetiğin gözümüz ve sonrasında düşüncelerimiz üzerinde yarattığı etkiyi göz ardı etmemeliyiz. Estetik güzellik ürünü kulanılabilir kılan önemli faktörlerden biridir. Ama amacınız sadece bilgi vermekse, Usability Gurusu olarak adlandırılan Jakob Nielsen ın web sayfası tarzı bir sayfa da yapabilirsiniz (http://usability-hci.blogspot.com/)

Kurosu and Kashimura nın deneyleri ile ilgili detaylı bilgi: http://sigchi.org/chi97/proceedings/paper/nt.htm

Hiç yorum yok: